In the Flesh

In the Flesh, ikili bir hayat yaşayan genç bir adam olan Oliver Beck'in hikayesini anlatan etkileyici bir dramdır. Gündüz öğrenci, geceleri ise sokaklarda koşuşturan Oliver, Atlanta'nın tehlikeli uyuşturucu ticaret arenasında yolunu bulmak zorunda kalıyor. Filmin sloganı olan "Sokakta çalıştığınızda, güven ilk kaybolan şeydir." ifadesi, bu tehlikeli dünyanın özünü yakalıyor. Bu dünyada güven ve sadakat çok zayıf temeller üzerine oturmuştur. Oliver, Atlanta'daki uyuşturucu kaçakçılığı ağlarını çökertmek için çalışan gizli bir polis olan Philip Kirsch ile tanıştığında, iki dünyası arasındaki çizgiler bulanıklaşmaya başlıyor. Film, aldatma, kimlik ve çifte hayat yaşamanın sonuçları gibi temaları ele alıyor ve onu insan doğasının ahlaki ve etik karmaşıklıklarını ele alan zorlayıcı bir eser haline getiriyor.