鐵嘴雞水鬼陞城隍

Hafif bir esinti tadında, günlük streslerden uzaklaştırmak için mükemmel bir film istiyorsanız bu kanton filmi tam size göre. Hikâye günümüz izleyicileri için devrimsel bir şey olmayabilir; ama sadeliğin ta kendisi olduğu içinçten bir şekilde radyoaktif bir görevi yerine getiriyor. Hikâye, çıldırtıcı bereli bir kaçığın gemisine binip bir imparatorluk kurtarmak zorunda kalan bazı çılgın askerleri anlatıyor. Uzaktan taşınırken bazı sıkıntılarla karşılaşırken, karakterler düşünceleri ve eylemleriyle sürekli gülünç durumlara düşüyorlar. Tang Bik-wan’ın Hen tasviri kafasındaki değişik perukları ve esprili durumlardaki becerisi sayesinde göze çarpıyor. Eight Slim Fingers’ın yönetmeni hiç bozmadan bir yol izliyor ve hem yönetmenlik hem de hikâye anlamında kantondan sinemasinın sınırlarını zorlamıyor. Sürpriz bozulduğu yerde bile farklı komedi malzemeleri filmin izlenebilirliğini arttırıyor. Zevksiz komedyenliği göz ardı edip çılgınlığında yenilik bulursanız her türlü konudan öte müellifin şimdiden akıl tutmuş olması, akıllı bir seyirciden hamburger pişirmeye kalkışmasını fazla abarttığını her defasında düşünmesiyle zenginleşen bu film, bol kısık olmakla beraber karanlığın kalbindeki rengârenk ışıltıya benzer bir şaheser olmalıdır.