La mujer de las camelias

Sarah Bernhardt ve Lou Tellegen'in başrollerini paylaştığı "The Lady of The Camellias", sinemanın ilk dönemlerine dair önemli bir film olmayı sürdürüyor ve Bernhardt'ın zirve döneminde yaptığı çalışmaların önemli bir dökümanı. Çağdaş standartlara göre, filmin ortası biraz yavaş ilerliyor ve oyunculuk seçimlerinden bazıları biraz abartılı olsa da, bu filmin anlatı film yapımcılığının tarihine ve kapsamına yaptığı katkıları inkâr etmek mümkün değil. Armand Duval, çalışmalarını sürdürmek için taşradan Paris'e gelen genç bir adamdır. Tiyatroda, Paris'in en simgesel kadınlarından biri olan Marguerite Gautier ile tanışır. Kendisi özgür bir yaşamı seçmiş, ancak başkalarının görüşlerine bağlı bir "yarı dünyalı" bir kadındır. Marguerite, "aristokratlarla takılan" bir "düşmüş kadındır". Marguerite ve Armand bir süredir belirsiz bir ilişkinin içine girerler. Marguerite, Armand'a uygun bir kadın olmadığını anlayınca, ilişkiyi kibri pahasına bitirmeyi düşünür. Armand'ın sağlığı kötüleşmeden önce onu terk eder ve eski yaşam tarzına geri döneceğini söyler. Marguerite, lüks bir fahişe evi açar. Gerçekten de parasını ve sağlığını tüketerek eğlenir. Marguerite'in onu reddetmesiyle küçüldüğünü hisseden Armand'ın sağlığı da hızla kötüleşir. Hastalığına karşı mücadele ederken, ailesine Marguerite'i son günlerinde kendisine getirmesi için izin verir. Armand ve Marguerite ruhani ve zihinsel bir birleşme haline gelirler. Anlatıcı, sevgilileri "şunları hatırlıyor musun" montajıyla gösterir. Hikayenin daha fazlası var ve bugüne kadar çoğu keşfedilmemiş durumda.