Lost in America

Albert Brooks'un 1985 tarihli komedisi Lost in America, aynı zamanda yönetmenin daima 'öfkeli ortalama Joe' arketipinin ustası olduğunu kanıtlayan, hafife alınmış bir hicivsel mücevher. Bir reklam yöneticisi ve karısının her şeyi satmaya ve bir karavanda yaşamaya ve ülkeyi gezmeye karar verdiklerinde, pastoral fantezileri hızla karşılıklı uyumsuzluklarının kayalarına çarpar. Günümüzde izlendiğinde, film Brooks'un daha sonraki kişisel ve mesleki mücadelelerini daha çok yansıtan bir melankoliyle sona eriyor ve beklenmedik bir dokunaklılık katıyor.