Our Boy

İçlerini sarsan bir olayla mücelle edilen Woody ile Sonia'nın hayatları Ray Winstone ve Pauline Quirke'nın ödül çalışmalarıyla canlılık kazanan Our Boy film sadece bir filmden ibaret değil. Zira, seyircisini her ebeveynin içgüdünü kóbusuyla yüz yüe, evlâdının kaybıyla; izleyiciyi bu derin hüznü tam kalbine oturtuveriyor. Woody ve Sonia'nın tek evlatları Lee'nin feci bir çarpıp kaç sonucu hayatını kaybedişi an, dünyaları adeta başlarına çüküonversin. Bir ebeveynin çöcuğunun kaybının getirdiği derin acıyı, hiçbir sözle ifade edilemeyecek bir hürandan ibaret ve bu anlamda, Woody ve Sonia'nın hissettikleri de tam olarak bu. Woody, yas anlamlandıramaz bir hürana dönüştükçe, zamanla duygularının tekrar normale döneceği ihtimalini yadsıyor. Acıyla yüklünü Woody'nin en yakın dostu Phil, tek çözümün çarenin intikam olduğunu düşünüyor. İşleri daha da karmaşık hale getiren bir diğer unsur ise, hırslı bir polis dedektifinin Woody'nin işlediği olası bir zanlı olduğunu düşunmesidir. Woody, kederinin yutkunulmaz ağırlığıyla kendisini günlüklü bir yola kaptırıyor ve Lee'ye son veda edebilmek için her yolu deniyor. Kahreden aşktan beslenen ve yüksününü sonsuzluğu temsil eden hareketler, unutulmaz ve derinden dokunaklı bir sonla filme damgasını vuruyor.