Skansen

İçinde ele geçirici bir sinematik deneyim sunan bu film, yemyeşil yeşillerle çevrili, canlı bir açıklığin ortasında duran kadim bir taş ev ile açılıyor. Fakat bu sessiz sakin ortam, hırslı mimarlar açıklık alanın etrafına modern bir şehir inşa etme planlarını ortaya çıkarmaya başladında bozuluyor ki bu da eski evin kaderinin belirsiz kalmasına neden oluyor. Bu noktada, geçmişi kucaklayarak geleçeğe yol açan yaratıcı bir çözüm olan açık alan müzesi devreye giriyor. Film ilerledikçe, mimarlar tarihi yapıyı korumak ile şehir isteme arzusu arasında çabalarken gerilim tavan yapıyor. Sonuç olarak bu ilgi çekici anlatım, gelenek ile modernitenin uyum içerisinde bulunuşmasın gücünü sunuyor.