The Baby and the Battleship

1956 yapımı bu İngiliz donanma komedisi, geminin doktoru tarafından anlatılan, İkinci Dünya Savaşı sırasında yaşanan gerçek bir hikayeden uyarlanmıştır. Film, Dartmouth'tan yeni mezun olan ve Donanmadaki kariyerine başlayan oğlu Timothy (Ian Bannen) ile birlikte artık emekli olmuş Knocker White'ın (Bryan Forbes) anlattıklarıyla geçmişten bugüne uzanan bir hikaye olarak çerçevelenmiştir. Hikayenin akışı şöyledir: 1942'de Akdeniz'deki bir muhripte görev yapan Knocker ve can dostu Puncher (John Mills), gemilerinin Kuzey Afrika'ya demirlemesiyle birlikte beklenmedik bir şekilde 24 saatlik kıyı izni alırlar. Knocker, İskenderiye'ye çıkarak nişanlısı Gina'nın (Lisa Gastoni) ailesini ziyaret etmeyi düşünür. Annesi Signora (Margherita Bossi) İngilizce bilmemekte ve Knocker'ın da İtalyanca bilmemesinden dolayı bebek (ya da Signora'nın dediği gibi máscolo)la ilgili bir komik sahne yaşanır. Signora, Knocker'ın bebeğe ilgi duyduğuna inanarak onu aniden ona uzatır, bu da semakin telaşlanan Knocker'ı istem dışı olarak bebeği daireden dışarı çıkarır. Knocker, gemisine döndüğünde Puncher'dan dönene kadar bebeğe bakmasını ister. Ancak gemiden birkaç saat içinde hareket edeceği yönünde emir gelir. Knocker, bebeği de alarak gemiye götürmeye karar verir ve ikisi de bebeğin varlığını gemi subaylarının keşfetmesini engellemek için giderek daha karmaşık hileler tasarlarlar. Bunlardan biri de bebeği bir çamaşır sepetinde bir yerden bir yere götürmeyi içerir ve bu plan neredeyse ters gider ve Kaptan'ı (Ronald Squire) olaya dahil eder. Bebek Kaptan tarafından fark edilmeden gezerken, diğer subaylar bu kadar kolay aldatılmaz. Başmühendis-Yüzbaşı (David Tomlinson) o kadar şüphelenir ki Puncher'ı kazan dairesine kilitler, ardından da gemi doktorundan (Richard Attenborough) Knocker'ın dolabını aramasını ister. Bebek kadar çok kişiyi daha olaya bulaştırarak bebeğin varlığını çok daha uzun süre saklayamaz olduğundan emin olan Knocker ve becerikli can dostu ortaya çıksın diye karmaşık bir plan yaparlar. Böylece mürettebatın çocuğun varlığının farkında olduğunu anlaması sağlanır. Bir gala yemeği kaosa dönüşür. Bir hediye kutusuna gizlenen bebek, yalnızca bir Birleşik Krallık bayrağına sarılı olarak kaptanın üst masadaki sandalyesine gizlice yerleştirilir. Bebek, bir garsonun yanlışlıkla üzerine domates çorbası dökmesiyle nihayet ortaya çıkar. Başka bir gürültülü oturum beklediğini zanneden Kaptan, düzeni sağlaması için silahlı gemi muhafızını (Eric Pohlmann) çağırır. Gerçeği anlayan Kaptan, tavsiye almak için gemi doktorundan yardım ister. Bebek sonrasında Knocker ve Gina'nın yeni doğan kızıdır ve (mürettebat tarafından Rosetta ismi verilmiştir), Knocker kıyı izni için karada olduğu sırada dünyaya gelmiştir.